Ateşli Silâhların Ortaya Çıkışı ve Mekanizmalarının Gelişimi
- 16 Aralık 2024, 09:14
- 300 defa görüntülendi
Ateşli silâh tarihi, Ortaçağ sonlarında barutun bulunuşundan hemen sonra başlatılır. Bu konuda Doğulu ve Batılı bazı araştırmacıların çeşitli incelemeleri vardır. Ancak ilk ateşli silâhın ilk kez nerede ve kimler tarafından kullanıldığı belli olmadığı gibi, o dönemden günümüze gelmiş örnek de yoktur.
XIV. yüzyıldan önce ateşli silâha benzer bazı silâhların Doğu'da kullanıldığı bazı kaynaklarda belirtilmektedir. Örneğin, XIII. yüzyılda Eyyubilerin silâhları anlatılırken ateş okları, mancınıkla atılan naftlar, namlu gibi küçük borularla atılan küçük gülleler kullanan silâhlar ve ateş gemilerinden söz edilmektedir, Batı'da yapılan bir araştırmada, ateşli silâhın ilk kez Avrupa'da bulunduğu, 1300 yılında İtalyanların top kullandığı ve 1325'te Almanların bir fitil aracılığı ile uzaktan kumanda edilen küçük bir top imal ettiği bildirilmektedir.
Ateşli silâhların ilk ortaya çıktığı kabul edilen dönemde, XIV. yüzyıl başların da Osmanlı, sistemi henüz yerine oturmamış küçük bir beyliktir. Bu dönemde OsmanlI'nın ateşli silâh kullanıp kullanmadığına dair şimdilik bir kayda rastlanmamıştır. Türkler bir araştırmaya göre ilk kez 1. İstanbul Muhasarası (M.1369) sırasında top kullanmışlardır. XIV. yüzyıl ikinci yarısında Timur'un ordusunda ve Kazan bölgesinde ateşli silâh kullanıldığı rivayet edilmektedir. XIV. yüzyılda varlıklarını sadece kaynaklardan öğrenebildiğimiz ateşli silâhların kullanımı XV. yüzyıldan itibaren oldukça yaygınlık kazanmıştır. Bu döneme ait çeşitli örnekleri (Osmanlı, Memluk) Askerî Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı ’nda bulunan toplar arasında bulmak mümkündür. Fitilli mekanizmalı dediğimiz ilk ateşli silâhlar, ağızdan dolar ve bir fitil aracılığı ile uzaktan kumanda edilirler. Bu tip silâhların hava şartları ve kullananın can güvenliği açısından bazı sakıncaları vardır.
Bu nedenle daha kullanışlı olması açısından XVI. yüzyılda çakmaklı mekaniz malar geliştirilmiştir. Daha sonra yapılan yeni araştırmalarla XVIII. yüzyıl sonlarında kapsüllü, XIX. yüzyıl ortalarında iğneli mekanizmalar ortaya çıkmıştır. Ancak bu döneme kadar silâhlar ağızdan dolduruluyor ve bu silâhlarla tek atış yapılabiliyordu.
İğneli mekanizma ile birlikte, geriden dolan ve kovanla mermi ile seri atış yapabilen silâhlar geliştirilmiştir. Bu özellikteki silâhların ortaya çıkışında 1885'te bulunan dumansız (beyaz) barutun çok etkisi olmuştur. Aslında silâhların geriden dolma özelliği XV. yüzyılda Doğu'da (Memluk) ve Batı'da denenmişti, ancak patlama sırasında namlu gerisinde meydana gelen yıpranma silâhın kullanışlılığını azaltmakta idi. Bu sorun XIX. yüzyılda yeni buluşlarla çözülmüştür.









